LAMICTAL DC 200 mg Çözünür/Çiğneme Tableti, nedir, ne işe yarar, yan etkileri, nasıl kullanılır

Endikasyon Bilgisi:

İlacın etken maddesi Lamotrijin’ dir. LAMICTAL DC 200 mg Çözünür/Çiğneme Tableti, epilepsi (sara) ‘yı önleyen ya da durduran antiepileptik bir ilaçtır.  Ayrıca bipolar bozuklukta (18 yaş üstü), duygudurum ataklarının ve depresif atakların önlenmesinde kullanılır.

 

LAMICTAL DC 200 mg Çözünür/Çiğneme Tableti Hakkında Bilinmesi Gereken Hususlar :

  1. İlacın etken maddesine karşı bir alerjiniz var ise; kullanmayınız.
  2. Kullanımı, ciddi hayati tehlikeler yaratabilecek cilt döküntüsüne sebep olabilir. Özellikle çocuklarda ve nöbet ilaçlarına karşı alerjisi olan hastalarda bu durum gözlenebilir. Eğer LAMICTAL DC kullanırken boğaz ağrısı, ateş, baş ağrısı, ciltte kırmızı döküntü veya soyulma var ise; hiç vakit kaybetmeden hekiminizi haberdar edinir. başvurunuz.
  3. Eğer hastalık nöbetlerini önlemek için LAMICTAL DC kullanıyorsanız, durumunuzda iyileşme görülse bile kullanmaya devam ediniz. İlacın alımını durdurmanız halinde nöbetlerde  artış olabilir.
  4. Eğer, karaciğer hastalığınız, böbrek hastalığınız ya da kalp hastalığınız var ise bu ilacı kullanmadan önce doktorunuzu bilgilendiriniz. İlacı güvenli bir şekilde kullanabilmeniz için doz ayarlamalarına ve spesifik testlere ihtiyaç duyabilirsiniz.
  5. Yanınızda acil durumlar için Lamictal DC kullandığınızı belirten kimlik kartı ve bilgilendirme bilekliği taşımalısınız.
  6. Eğer Lamictal DC ‘e başladıktan sonra ; endişe, kaygı, telaş, heyecan agresif, hiperaktif hissetme hali, intihar ve kendine zarar verme düşüncesi oluşmuşsa  ya da ruh halinde ve davranışlarda değişiklikler gibi yeni ya da kötüleşen semptomlara sahipseniz, acil yardım için hekiminize başvurunuz.
  7. Lamictal DC’in rahatsızlığınızı iyileştirdiğinden emin olabilmeniz için düzenli olarak kan tahlilleri yaptırmanız gerekmektedir.
  8. Tedavi süresince alkol kullanmayınız. Çünkü alkol ilacın olası yan etkilerini ve nöbet riskini artırır.
  9. Lamictal DC düşünce ve reaksiyonlarınızı bozacak yan etkilere sahiptir. Hekiminize sormadan makine veya araç  kullanmayınız.
  10. LAMICTAL ile etkileşime giren ilaçlar: valproat, karbamazepin, fenitoin, primidon, Fenobarbital, levonorgestrel, Etinilöstradiol   Rifampisin,  ritonavir, Lopinavir, atazanavir ve risperidon içeren ilaçlar.
  11. Eğer ruhsal bozukluk tedavisi için Lityum,  Bupropiyon, Olanzapin veya Aripiprazol  kullanıyor iseniz ya da epilepsi tedavisi için Zonisamid, Pregabalin, Okskarbazepin, Felbamat, Gabapentin, Topiramat veya Levetirasetam kullanıyor iseniz; LAMICTAL dozunun ayarlanabilmesi için hekiminize kullandığınız ilaçları mutlaka bildiriniz.

 

LAMICTAL DC 200 mg Çözünür/Çiğneme Tableti’nin Kullanım Şekli :

  1. Lamictal DC de dahil hekimle görüşmeden rastgele ilaç almaktan sakınınız. Hekiminiz bu ilacı nasıl reçete ettiyse o şekilde kullanmanız gerekmektedir. Tedavi süresince lütfen hekiminizin direktiflerine uyunuz. Lamictal DC ile tedaviniz hekiminizin  kararıyla değiştirilmeli veya son verilmelidir.
  2. İlacın her dozunu önce çiğneyip sonra yutunuz ya da ilacı az miktar suda eritip tümünü hemen yutunuz. Yemek esnasında ya da aç karnına alabilirsiniz.
  3. Yetişkinler ve 12 yaşından büyük çocuklarda sara hastalığının kontrolünde kullanılan doz günde 1 kere veya iki doza bölünmüş olarak alınan 100 mg ve 700 mg arasındadır. LAMICTAL’i ilk almaya başladığınızda, hekiminiz bu dozdan çok daha düşük bir doz verecektir ve daha sonra birkaç hafta boyunca dozu yavaş yavaş artıracaktır.
  4. LAMICTAL dozu 2-12 yaş aralığındaki çocuklarda çocuğun  ağırlığına göre hesaplanır. Tedaviye LAMICTAL ile birlikte uygulanan ilaca bağlı olarak günde 1 defa veya iki doza bölünmüş olarak uygulanan minimum 0,15 – 0,6 mg/kg/gün arasında bir dozla başlanır ve doz kademe kademe artırılarak günde 1 veya 2 doza bölünmüş olarak uygulanan 1 – 15 mg/kg/güne kadar çıkarılabilir. Tipik absans nöbeti tipinde epilepsi nöbeti olan çocuklarda tek başına LAMICTAL tedavisinde kullanılan doz günde 1 kere  veya iki doza bölünmüş olarak alınan 1 mg/kg ve 10 mg/kg arasındadır.
  5. LAMICTAL’in bipolar bozuklukta kullanımı: Bipolar bozukluğunda kullanılan doz günde 1 kere veya 2 doza bölünmüş olarak alınan 100 mg ve 400 mg arasındadır. LAMICTAL’i ilk almaya başladığınızda, hekiminiz bu dozdan çok daha düşük bir doz verecektir ve daha sonra birkaç hafta boyunca dozu yavaş yavaş yükseltecektir.

 

İlacın Olası Yan Etkileri :

  1. Lamictal DC aldıktan sonra karın ağrısı , nefes almada güçlük, kurdeşen, yüzde , dudaklarda , dilde ve boğazda şişlik gibi bir durumda hekiminizle irtibata geçiniz.
  2. Deri döküntüsü ve baş ağrısı LAMICTAL’in çok yaygın görülebilen yan etkileridir.
  3. Asabi ve sinirli ruh hali, ağızda kuruluk, yorgunluk, uykuya dalmada zorluk, kaygı hali, baş dönmesi, sarsılma, sersemlik, uykulu hissetme, diyare, mide bulantısı LAMICTAL’in  yaygın görülebilen yan etkileridir.
  4. Koordinasyon eksikliği, sakarlık, görmede bulanıklık, çift görme, cilt döküntüsü ve normalden daha fazla saç dökülmesi LAMICTAL’in  yaygın olmayan yan etkileridir.
  5. Bulantı, kusma, ateş, bağ ağrısı, boyun tutulması ve parlak ışığa karşı aşırı hassasiyet dahil bir grup belirti içeren Aseptik menenjit (beyin ve omuriliği kaplayan membranın iltihaplanması ile oluşur.) LAMICTAL’in seyrek görülebilen yan etkilerindendir. Bu belirtiler genellikle tedavi durdurulduğunda kaybolur, ancak belirtiler devam ediyorsa veya daha da kötüye gidiyorsa hekiminizle görüşünüz.
  6. LAMICTAL’in seyrek görülebilen diğer yan etkileri: Stevens-Johnson sendromu, konjunktivit (göz kapaklarında çapak, gözde akıntı ve kaşıntı) ve nistagmus (hızlı, kontrol edilemeyen göz hareketleri ).
  7. LAMICTAL’in sıklığı bilinmeyen yan etkileri: Kabuslar, kemik erimesi ve  ayrıca enfeksiyonlara karşı korumaya yardımcı olan, kandaki immunoglobulinler adı verilen antikorların düşük seviyede olması nedeniyle azalmış bağışıklık.
  8. Nötropeni, lökopeni, agranulositoz (beyaz kan hücrelerinde azalma), anemi (kırmızı kan hüçrelerinde azalma),trombositopeni (kan pulcukları sayısında azalma) denge bozukluğu, halüsinasyonlar, parkinson semptomlarının kötüleşmesi, aplastik anemi (kemik iliği bozukluğu), epilepsi nöbetlerinde artış, tik (kontrolsüz vücut hareketleri), koreoatetoz (gözler, baş ve gövdeyi etkileyen kontrolsüz kas spazmları), seyirme, titreme ya da sertlik gibi olağan dışı vücut hareketleri, lupus benzeri reaksiyon ( belirtileri: ateş ve genel sağlıkta bozulmanın eşlik ettiği sırt ve eklem ağrısı), kanda eozinofil (bir tür alerji hücresi) sayısında artış (eozinofili) ve sistemik semptomlarla görülen ilaç reaksiyonu, yüksek ateş, konfüzyon (zihin karışıklığı), yüzzde şişlik ya da boyun, koltukaltı ya da kasıktaki bezlerde şişlik (lenfadenopati), pansitopeni (tüm kan hücrelerinin sayısında azalma), karaciğer yetmezliği veya karaciğer fonksiyon testlerinde değişiklik LAMICTAL’in çok seyrek görülebilen yan etkileridir.

 

İlaç Etken Maddesi:  Lamotrijin
İlaç Marka İsmi: LAMICTAL DC 200 mg Çözünür/Çiğneme Tableti
İlaç ruhsat sahibi: GlaxoSmithKline İlaçları San. ve Tic. A.Ş.
Adresi : Büyükdere Cad. No.173, 1. Levent Plaza
B Blok 34394 1. Levent/İstanbul
Telefon no: 0212 339 44 00-Faks no: 0212 339 45 00
Lamictal DC 200 mg sırasıyla; Sinir Sistemi, Antiepileptikler ve lamotrijin olarak sınıflandırılmış şekilde,  N03AX09 ATC koduyla İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundaki ruhsatlı ilaçlar arasında yer alır. Eczaneden normal reçeteyle alabileceğiniz LAMICTAL DC 200 mg Çözünür/Çiğneme Tabletini üretimini Pharmactive İlaç Sanayi yapar, ruhsatı da GlaxoSmithKline İlaçları San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. LAMICTAL DC 200 mg kullanma talimatı (ilaç prospektüsü) ve LAMICTAL DC 200 mg’a ait kısa bilgi (ne ilacıdır; ilaca başlamadan önce bilinmesi gerekenler; kullanımının emziren veya hamile olanlarda uygun olup olmadığı;  ilaç etkileşimi, kontrendikeleri; saklama koşulları; uygulama biçimi; dozaj bilgileri; istenmeyen (yan) etkilerde yapılacaklar ve tavsiyeler)

Lamictal 200 kullanma talimatı (ilaç prospektüsü)

Lamictal 200 kullanma talimatı (ilaç prospektüsü)

Lamictal 200 kısa bilgi

Her bir tablette lamotrijin (200 mg) etken maddesi bulunur. Lamotrijin feniltriazin sınıfına dahildir ve beyazdan açık krem rengine değişen renklerde bir tozdur. Diğer bileşenler ise, kalsiyum karbonat, düşük sübstitüe hidroksipropil selüloz, Alüminyum magnezyum silikat, Sodyum nişasta glikolat, Povidon K30, Sakarin sodyum, Frenk üzümü aroması 502.009/AP 0551, Magnezyum stearat ve saf su ilacın yardımcı maddeleridir.
LAMICTAL DC 200 mg Çözünür/Çiğneme Tableti, Frenk üzümü kokulu, beyaz ile beyaza yakın renkli, bir yüzünde “GSEC5” baskısı, diğer yüzünde “200” yazısı bulunan oval şekilli, çentiği bulunmayan tabletlerdir.
12 yaş üstü adölesanlar ve Yetişkinler (12 yaş üzeri)
LAMICTAL  12 yaşından büyük adölesanlar ve yetişkinlerin epilepsi tedavisinde, parsiyel nöbetlerde ve tonik-klonik nöbetleri ve LennoxGastaut Sendromu ile ilişkili nöbetleri de içeren generalize nöbetlerde, ek tedavi veya monoterapi
olarak endikedir.
LAMICTAL  2 ila 12 yaş aralığındaki çocukların epilepsi tedavisinde, parsiyel nöbetlerde ve tonik-klonik nöbetleri ve LennoxGastaut Sendromu ile ilişkili nöbetleri de içeren generalize nöbetlerde, ek-tedavi olarak endikedir. Ek tedavi sırasında epileptik kontrol sağlandıktan sonra beraberinde kullanılan antiepileptik ilaçlar (AEİ’lar) kesilebilir ve hastalar LAMICTAL monoterapisine devam edebilir.
LAMICTAL tipik absans nöbetlerinin tedavisinde monoterapi olarak endikedir
LAMICTAL, bipolar bozuklukta (18 yaş üzeri),  özellikle depresif atakları önleyerek, duygudurum ataklarının önlenmesinde endikedir.
Pozoloji ve uygulama şekli:
Tedaviye yeniden başlama
Hekimler, daha önce herhangi bir nedenden dolayı LAMICTAL’i kesen hastalarda yeniden
LAMICTAL’e başlayacakları zaman idame doza kadar doz artırımına gerek olup olmadığını
değerlendirmelidir, çünkü ciddi döküntü riski yüksek başlangıç dozlarıyla ve LAMICTAL için
önerilen doz artırımının atlanmasıyla ilişkilidir. Bir önceki dozdan sonra geçen
süre ne kadar uzunsa, idame doza ulaşmak için gereken doz artırımı konusunda o kadar fazla
dikkat gereklidir. LAMICTAL’in kesilmesinden sonra geçen süre 5 yarı ömrü geçerse ilaç miktarı
uygun program doğrultusunda idame dozuna kadar artırılmalıdır.
Daha önceki LAMICTAL tedavisi döküntü nedeniyle kesilen hastalarda, potansiyel yararı,
riskinden açıkça daha fazla değilse, LAMICTAL’in yeniden başlanması önerilmemektedir.
Epilepsi
Önerilen doz arttırımı ve idame dozlar 12 yaş ve üzeri adölesanlar ve yetişkinler için Tablo 1’de
ve 2 ila 12 yaş arasındaki adölesanslar ve çocuklar için Tablo 2’de verilmektedir. Döküntü
riskinden dolayı, başlangıç dozu ve bunu izleyen doz artışı aşılmamalıdır.
LAMICTAL monoterapisine geçmek için beraberinde kullanılan antiepileptik ilaçlar
bırakıldığında veya lamotrijin içeren tedavi rejimlerine diğer antiepileptik ilaçlar eklendiğinde
lamotrijin farmakokinetiği üzerine olabilecek etkiler dikkate alınmalıdır.
Epilepsi monoterapisinde doz:
Monoterapide LAMICTAL başlangıç dozu ilk iki hafta için günde bir defa 25 mg, takip eden iki
hafta için günde 1 kere 50 mg’dır. Daha sonra, optimal cevabı alana kadar doz her 1 – 2 haftada
maksimum 50 – 100 mg artırılmalıdır. Optimal cevabı almak için idame dozu günde bir kez veya
iki doza bölünmüş olarak 100 – 200 mg/gün’dür. Bazı hastalar beklenen cevaba ulaşmak için 500
mg/gün LAMICTAL’e ihtiyaç duyarlar.
Başlangıç dozu ve sonraki doz artırımı döküntü riski nedeniyle atlanmamalıdır. .
Epilepsi ek tedavisinde doz:
Valproatı tek başına veya başka herhangi bir antiepileptik ilaçla birlikte alan hastalarda,
LAMICTAL başlangıç dozu ilk iki hafta için gün aşırı 25 mg, takip eden iki hafta için günde bir
defa 25 mg’dır. Daha sonra, optimal cevabı alana kadar doz her 1 – 2 haftada maksimum 25 – 50
mg artırılmalıdır. Optimal cevabı almak için idame dozu günde bir defa veya iki doza bölünmüş
olarak 100 – 200 mg/gün’dür.
Diğer antiepileptik ilaçlarla (valproat hariç) veya – antiepileptik ilaçlar olmaksızın lamotrijin
glukuronidasyonunu indükleyen antiepileptik ilaçları veya diğer ilaçları beraber kullanan
hastalarda, LAMICTAL başlangıç dozu ilk iki hafta için günde 1 kere 50 mg, takip eden iki
hafta için iki doza bölünmüş olarak 100 mg/gün’dür. Daha sonra, optimal cevabı alana kadar doz
her 1 – 2 haftada maksimum 100 mg artırılmalıdır. Optimal cevabı almak için idame dozu iki doza
bölünmüş olarak 200 – 400 mg/gün’dür.
Bazı hastalar beklenen cevaba ulaşmak için 700 mg/gün LAMICTAL’e ihtiyaç duyarlar.
Lamotrijin glukuronidasyonunu belirgin olarak indüklemeyen veya inhibe etmeyen ilaçları alan
hastalarda, LAMICTAL başlangıç dozu ilk iki hafta için günde bir defa 25 mg, takip eden iki hafta
için günde 1 kere  50 mg’dır . Daha sonra, optimal cevabı alana kadar doz her 1
– 2 haftada maksimum 50 – 100 mg artırılmalıdır. Optimal cevabı almak için idame doz günde bir
defa veya iki doza bölünmüş olarak 100 – 200 mg/gün’dür.
Terapötik dozun idame edildiğinden emin olmak için, çocuğun ağırlığı izlenmeli ve ağırlık
değişimi olması durumunda doz değerlendirilmelidir. 2 – 6 yaş arasındaki hastaların önerilen en
yüksek idame dozuna ihtiyaç duymaları beklenir.
Ek tedavi sırasında epileptik kontrol sağlandıktan sonra beraberinde kullanılan antiepileptik ilaçlar
(AEİ’lar) bırakılabilir ve hastalar LAMICTAL monoterapisine devam edebilir.
2 yaşın altındaki çocuklar:
Lamotrijin, 2 yaşın altındaki çocuklarda monoterapi veya 1 aylıktan daha küçük çocuklarda ek
tedavi olarak incelenmemiştir. Lamotrijinin 1 aylık ila 2 yaş arasındaki çocuklarda parsiyel
nöbetlerin ek tedavisinde güvenlilik ve etkililiği gösterilmemiştir. Bu
nedenle, LAMICTAL’in iki yaşın altındaki çocuklarda kullanılması önerilmemektedir.
Bipolar Bozukluk
Yetişkinler (18 yaş ve üzeri)
Döküntü riski nedeniyle başlangıç dozu ve sonraki doz artırımı aşılmamalıdır.
LAMICTAL, ileride depresif atak gelişme riski bulunan bipolar hastalarda kullanım için
önerilmektedir.
Depresif atakların tekrarlanmasını önlemek için aşağıdaki geçiş rejimi izlenmelidir. Geçiş rejimi,
altı hafta boyunca lamotrijin dozunu bir idame stabilizasyon dozuna artırmayı içermektedir . Bundan sonra klinik olarak endike ise diğer psikotropik ve/veya antiepileptik ilaçlar
kesilebilir.
Manik atakların önlenmesi için ek tedavi yapılması düşünülmelidir, çünkü manik ataklarda
LAMICTAL’in etkinliği kesin olarak belirlenmemiştir.
Bipolar bozukluğu olan hastalarda LAMICTAL’in kesilmesi
Klinik çalışmalarda, plasebo ile karşılaştırıldığında LAMICTAL’in aniden kesilmesinden sonra
advers olayların insidansı, şiddeti veya tipi ile ilgili artış olmamıştır. Bu nedenle, hastalar, dozu
adım adım azaltmadan LAMICTAL’i kesebilirler.
Özel hasta popülasyonlarına ilişkin ek bilgiler:
LAMICTAL böbrek yetmezliği olan hastalara verilirken dikkatli olunmalıdır. Son aşamada
böbrek yetmezliği olan hastalar için, LAMICTAL başlangıç dozları, hastaların eş zamanlı
kullandığı ilaçlara dayandırılmalıdır; azaltılmış idame dozları, belirgin böbrek fonksiyon
bozukluğu olan hastalar için etkili olabilir .
Başlangıç, artırma ve idame dozları, genel olarak karaciğer bozukluğu orta derecede (Child-Pugh
derecesi B) olan hastalarda yaklaşık % 50 ve şiddetli (Child-Pugh derecesi C) olanlarda yaklaşık
% 75 azaltılmalıdır. Artırma ve idame dozları, klinik cevaba göre ayarlanmalıdır.
Epilepsi tedavisinde: 2 yaşın altındaki çocuklar: 2 yaşın altındaki çocuklarda LAMICTAL kullanımıyla ilgili henüz
yeterli bilgi bulunmamaktadır.
Bipolar bozuklukta LAMICTAL kullanımı
Çocuk ve adolesanlar (18 yaş altı): LAMICTAL 18 yaş altı çocuk ve adolesanlarda bipolar
bozuklukta kullanım için endike değildir. Randomize bir geri çekme çalışması
anlamlı bir etkililik göstermediğinden ve intihar eğilimi bildirimlerinde artış olduğunu
gösterdiğinden, LAMICTAL’in 18 yaşın altındaki çocuklarda kullanımı önerilmemektedir.
Hormonal kontraseptif alan kadınlar:
Etinil östradiol/levonorgestrel (30 mikrogram/150 mikrogram) kombinasyonunun kullanımı
lamotrijinin klerensini yaklaşık iki misli artırarak lamotrijin düzeylerinin azalmasına yol
açmaktadır. Titrasyonu takiben, maksimal bir terapötik yanıt için lamotrijinin daha yüksek idame
dozları (2 misli kadar) gerekebilir. İlaçsız haftada, lamotrijin düzeylerinde iki misli artış
gözlenmiştir. Dozla ilişkili advers olaylar göz ardı edilemez. Bu sebeple, ilk seçenek tedavi olarak,
ilaçsız hafta içermeyen bir kontrasepsiyon kullanılması (örneğin sürekli hormonal konstraseptifler
veya hormonal olmayan metotlar) değerlendirilmelidir.
a) Halen hormonal kontraseptifleri alan hastalarda LAMICTAL’e başlanması:
Oral kontraseptifin lamotrijinin klerensini artırdığı gösterilmişse de sadece
hormonal kontraseptif kullanımına dayanarak LAMICTAL için önerilen doz artırım kılavuzunda
ayarlama tavsiye edilmez. Doz
artırımı lamotrijinin lamotrijin glukuronidasyon inhibitörüne eklenip eklenmediğine örn. valproat,
lamotrijinin lamotrijin glukuronidasyon indükleyicisine eklenip eklenmediğine, örn.
karbamazepin, fenitoin, fenobarbital, primidon veya rifampin veya lamotrijinin valproat,
karbamazepin, fenitoin, fenobarbital, primidon veya rifampisin olmaksızın eklenip eklenmediğine
dayanarak önerilen kılavuzlara göre yapılmalıdır.
b) Halen LAMICTAL idame dozlarını alan ve lamotrijin glukuronidasyon indükleyicilerini
ALMAYAN hastalarda hormonal kontraseptiflerin başlanması:
Çoğu durumda LAMICTAL idame dozunun iki misli kadar artırılması gerekecektir. . Hormonal kontraseptif kullanımına başlanmasından sonra lamotrijin dozunun bireysel
klinik yanıta göre her hafta 50 ila 100 mg/gün artırılması önerilmektedir. Klinik yanıt daha yüksek
doz artırımlarını desteklemediği sürece doz artırımları bu hızı aşmamalıdır. Bazal lamotrijin
konsantrasyonunun korunduğunu teyit etmek açısından, hormonal kontraseptiflere başlamadan
önce ve başladıktan sonra, serum lamotrijin konsantrasyonlarının ölçülmesi düşünülmelidir.
Gerekirse doz ayarlaması yapılmalıdır. Bir haftalık inaktif tedavi (“ilaçsız hafta”) içeren hormonal
bir kontraseptif kullanan kadınlarda, aktif tedavinin 3. haftasında, yani hap döngüsünün 15. günü
21. günü arasında, serum lamotrijin düzeyi izlenmelidir. Bu sebeple, ilk seçenek tedavi olarak,
ilaçsız hafta içermeyen bir kontrasepsiyon kullanılması (örneğin sürekli hormonal konstraseptifler
veya hormonal olmayan metotlar) değerlendirilmelidir.
c) Halen LAMICTAL idame dozlarını alan ve lamotrijin glukuronidasyon indükleyicileri
ALMAYAN hastalarda hormonal kontraseptiflerin kesilmesi:
Çoğu durumda LAMICTAL idame dozunun %50 kadar azaltılması gerekecektir. Klinik yanıt aksini gerektirmedikçe, günlük lamotrijin dozunun 3 haftalık bir periyotta
oranında) düşürülmesi önerilmektedir. Bazal lamotrijin konsantrasyonunun korunduğunu teyit
etmek açısından, hormonal kontraseptiflere başlamadan önce ve başladıktan sonra, serum
lamotrijin konsantrasyonlarının ölçülmesi düşünülmelidir. Bir haftalık inaktif tedavi (“ilaçsız
hafta”) içeren hormonal bir kontraseptif kullanmayı bırakmak isteyen kadınlarda, aktif tedavinin
3. haftasında, yani hap döngüsünün 15. günü 21. günü arasında, serum lamotrijin düzeyi
izlenmelidir.
d) Halen LAMICTAL idame dozlarını alan ve lamotrijin glukuronidasyon indükleyicileri ALAN
hastalarda hormonal kontraseptiflerin başlanması ve kesilmesi:
Lamotrijin için önerilen idame dozunda değişiklik yapılması gerekmeyebilir.
Atazanavir/ritonavir ile kullanım:
Lamotrijin mevcut atazanavir/ritonavir tedavisine eklendiğinde, lamotrijinin önerilen doz artırma
şemasında değişiklik yapılması gerekmez.
İdame dozunda lamotrijin kullanırken glukuronidasyon indükleyici kullanmayan hastalarda
lamotrijin dozunun atazanavir/ritonavir eklendiğinde artırılması ya da kesildiğinde azaltılması
gerekebilir. Lamotrijin doz ayarlamasının gerekliliğini görmek için, atazanavir/ritonavir
tedavisinin başlamasından veya bırakılmasından önce ve 2 hafta içinde plazma lamotrijin izlemesi
yapılmalıdır.
Lopinavir/ritonavir ile kullanım:
Lamotrijin mevcut lopinavir/ritonavir tedavisine eklendiğinde, lamotrijinin önerilen doz artırma
şemasında değişiklik yapılması gerekmez.
İdame dozunda lamotrijin kullanırken glukuronidasyon indükleyici kullanmayan hastalarda
lamotrijin dozunun lopinavir /ritonavir eklendiğinde artırılması ya da kesildiğinde azaltılması
gerekebilir. Lamotrijin doz ayarlamasının gerekliliğini görmek için, lopinavir/ritonavir
tedavisinin başlamasından veya bırakılmasından önce ve 2 hafta içinde plazma lamotrijin izlemesi
yapılmalıdır.
LAMICTAL, lamotrijine veya ilacın bileşimindeki diğer maddelerden herhangi
birine karşı aşırı duyarlı olduğu bilinen kişilerde kontrendikedir.

Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Deri döküntüsü
LAMICTAL tedavisi başlangıcından sonra genellikle ilk 8 hafta içinde oluşan advers deri
reaksiyonları bildirilmiştir. Bu döküntülerin büyük kısmı hafif ve sınırlıdır, ancak hastaneye
yatırmayı ve LAMICTAL tedavisinin kesilmesini gerektiren ciddi döküntüler de bildirilmiştir.
Bunlar; Stevens Johnson sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve aynı zamanda aşırı
duyarlılık reaksiyonu olarak bilinen Eozinofili ve Sistemik Semptomlarla Görülen İlaç
Reaksiyonu (DRESS) gibi potansiyel olarak yaşamı tehdit edici döküntüleri de içerir.
Tavsiye edilen mevcut LAMICTAL dozlarının kullanıldığı çalışmalara katılan yetişkinlerde ciddi
deri döküntüleri insidansı 500 epilepsi hastasında 1’dir. Bu vakaların yaklaşık yarısı Stevens
Johnson sendromu olarak bildirilmiştir (1/1000).
Bipolar bozukluğu olan hastalarda yapılan klinik çalışmalarda, ciddi döküntü insidansı yaklaşık Bipolar bozukluğu olan hastalarda yapılan klinik çalışmalarda, ciddi döküntü insidansı yaklaşık 1/1000’dir.
Çocuklarda ciddi deri döküntüleri riski yetişkinlerdekinden yüksektir.
Bazı çalışmalardan elde edilen mevcut veriler epileptik çocuklarda hastaneye yatma ile ilişkili
döküntü insidansının 1/300 ile 1/100 arasında olduğunu göstermektedir.
Çocuklarda, döküntünün ilk oluşumu enfeksiyon ile karıştırılabilir. Hekim, tedavinin ilk 8
haftasında döküntü semptomları ve ateş gelişen çocuklarda ilaç reaksiyonu olasılığını göz önünde
bulundurmalıdır.
Ayrıca genel döküntü riskinin aşağıdakilerle güçlü ilişkisi olduğu gösterilmiştir.
– Yüksek LAMICTAL başlangıç dozları ve LAMICTAL tedavisinde önerilen doz artırımının
aşılması
– Beraberinde valproat kullanımı
Diğer antiepileptik ilaçlara karşı alerji veya döküntü öyküsü olan hastaların tedavisinde de dikkatli
olmak gerekir. Zira LAMICTAL tedavisi sırasında ciddi olmayan döküntü sıklığı bu hastalarda
bu tür öyküsü bulunmayanlara göre yaklaşık üç kat daha sıktır.
Döküntü gelişen tüm hastalar (yetişkin ve çocuk) derhal değerlendirilmeli ve döküntünün
LAMICTAL’e bağlı olmadığı açık değilse kullanımı hemen kesilmelidir. Daha önce LAMICTAL
ile tedaviye bağlı döküntü nedeniyle tedavisi kesilen hastalarda beklenen yararları riskinden açık
olarak fazla değilse tekrar LAMICTAL tedavisine başlanması önerilmez. Eğer hastada
LAMICTAL kullanımı ile birlikte SJS, TEN veya DRESS gelişmişse, bu hastalarda hiçbir zaman
LAMICTAL tedavisine yeniden başlanmamalıdır.
Döküntü; ateş, lenfadenopati, yüz ödemi ve kan ve karaciğer anormallikleri ve aseptik menenjit
dahil çeşitli sistemik semptomlarla birlikte görülen aşırı duyarlılık sendromunun bir parçası olarak
da bildirilmektedir. Sendrom, klinik şiddet açısından geniş bir yayılım
gösterebilir ve nadiren dissemine intravasküler koagülasyona ve çoklu organ yetmezliğine neden
olabilir. Dikkat edilmesi gereken nokta, döküntü olmasa dahi aşırı duyarlılığın erken belirtilerinin
(örneğin ateş, lenfadenopati) olabileceğidir. Eğer bu gibi belirtiler ve bulgular varsa hasta hemen
değerlendirilmelidir ve eğer alternatif bir etiyoloji mevcut değilse LAMICTAL kesilmelidir.
Aseptik menenjit olguların çoğunda ilaç kesildiğinde geri dönüşlüdür fakat bazı olgularda tekrar
lamotrijin başlandığında tekrarlamıştır. Tekrar lamotrijin başlanması semptomların hızla ve
sıklıkla daha şiddetli olarak tekrarlamasına yol açmıştır. Lamotrijin önceden aseptik menenjit
nedeniyle lamotrijin tedavisi kesilen hastalarda tekrar başlanmamalıdır.
Hemofagositik Lenfohistiyositoz (HLH)
Lamotrijin alan hastalarda HLH bildirilmiştir. HLH ateş, döküntü, nörolojik
semptomlar, hepatosplenomegali, lenfadenopati, sitopeni, yüksek serum ferritin düzeyleri,
hipertrigliseridemi ve karaciğer fonksiyon ve pıhtılaşma anormalikleri gibi belirti ve bulgular ile
karakterizedir. Semptomlar genellikle tedavinin başlangıcından sonraki 4 hafta içerisinde ortaya
çıkar, HLH hayatı tehdit edici olabilir.
Hastalara HLH ile ilişkili semptomlar hakkında bilgi verilmeli ve LAMICTAL tedavisi sırasında
bu semptomları yaşamaları durumunda derhal tıbbi yardım almaları önerilmelidir.
Bu belirti ve semptomlar gelişen hastaların durumu derhal değerlendirilmeli ve HLH tanısı
düşünülmelidir. Alternatif etiyoloji belirlenmedikçe LAMICTAL tedavisi hemen kesilmelidir.
Klinik kötüleşme ve intihar riski
Çeşitli endikasyonlarda AEİ’ler ile tedavi edilen hastalarda intihar düşüncesi ve davranışı
bildirilmiştir. AEİ’lere ilişkin randomize, plasebo kontrollü çalışmaların bir meta analizi, intihar
düşüncesi ve davranışı riskinde küçük bir artış göstermiştir. Bu riskin mekanizması
bilinmemektedir ve eldeki veriler, lamotrijin ile daha yüksek risk olasılığını dışlamamaktadır.
Bu nedenle hastaların intihar düşüncesi ve davranışı bakımından izlenmesi ve uygun tedavinin
göz önünde bulundurulması gerekir. Hastalara (ve hastaların bakımını yürüten kişilere), intihar
düşüncesi ve davranışına dair işaretlerin ortaya çıkması durumunda doktora başvurmaları tavsiye
edilmelidir.
Bipolar bozukluğu olan hastalarda, bipolar bozukluğa yönelik LAMICTAL’ı da içeren ilaçlar
alsınlar veya almasınlar, depresif semptomlarda bozulma ve/veya intihar eğiliminin ortaya
çıkması durumları görülebilir. Bu nedenle, bipolar bozukluk için LAMICTAL alan hastaların
klinik kötüleşme ve intihar eğilimi bakımından, özellikle de tedavi kürünün başında veya dozun
değiştirildiği zamanlarda, yakından izlemesi gerekir. İntihar davranışı veya düşüncesi öyküsü
olanlar, genç erişkinler ve tedaviye başlanmadan önce önemli derecede intihar düşüncesi
sergileyenler gibi belirli hastalar, intihar düşüncesi ve intihar davranışı bakımından daha yüksek
risk altında olabilir ve bu hastaların tedavi süresince dikkatli izlem altında olması gerekir.
Klinik kötüleşme (yeni belirtilerin gelişmesi dahil) ve/veya intihar düşüncesi/davranışı ortaya
çıkan hastalarda ve özellikle eğer bu belirtiler şiddetliyse, aniden ortaya çıktıysa, veya hastanın
mevcut belirtilerinin bir parçası değilse, tedavinin bırakılma olasılığı da dahil tedavi rejiminin
değiştirilmesi düşünülmelidir.
Hormonal kontraseptiflerin LAMICTAL etkinliğine etkisi:
Etinil östradiol/levonorgestrel (30 mikrogram/150 mikrogram) kombinasyonunun lamotrijinin
klerensini yaklaşık iki misli artırarak lamotrijin düzeylerinin azalmasına yol açtığı gösterilmiştir
. Lamotrijin düzeylerinde azalma, nöbet kontrolündeki kayıpla
ilişkilendirilmiştir. Titrasyonu takiben, maksimal bir terapötik yanıt için çoğu durumda daha
yüksek idame dozları (2 misli kadar) gerekecektir. Hormonal kontraseptifler bırakıldığında,
lamotrijin klerensi yarılanabilir. Lamotrijin konsantrasyonundaki artışlar, doz ile ilişkili advers
reaksiyonlarla ilgili olabilir. Hastalar buna göre izlenmelidir.
Lamotrijin glukuronidasyon indükleyicisi almayan ve bir haftalık inaktif ilaç içeren (ör. ilaçsız
hafta) bir hormonal kontraseptif alan kadınlarda, inaktif ilaç haftasında lamotrijin düzeylerinde
kademeli olarak geçici artışlar meydana gelebilir.  Bu düzendeki lamotrijin
seviyelerindeki artışlar, advers etkiler ile ilişkili olabilir. Bu sebeple, ilk seçenek tedavi olarak,
ilaçsız hafta içermeyen bir kontrasepsiyon kullanılması (örneğin sürekli hormonal konstraseptifler
veya hormonal olmayan metotlar) değerlendirilmelidir.
Diğer oral kontraseptifler ve hormon replasman tedavileri (HRT) çalışılmamıştır, ancak bunlar da
lamotrijinin farmakokinetiğini benzer şekilde etkileyebilirler.
LAMICTAL’in hormonal kontraseptif etkinliğine etkisi:
16 sağlıklı gönüllüde yapılan bir etkileşim çalışması lamotrijin ve hormonal kontraseptif
(etinilöstradiol/levonorgestrel kombinasyonu) birlikte uygulandığında, levonorgestrel klerensinde
önemsiz artışlar ve serum FSH ve LH’da değişiklikler olduğunu göstermiştir .
Bu değişikliklerin overlerin ovülasyon aktivitesine etkisi bilinmemektedir. Ancak, hormonal
preparatlarla birlikte LAMICTAL alan bazı hastalarda bu değişikliklerin kontraseptif etkinliğin
azalmasına yol açma olasılığı göz ardı edilemez. Bu nedenle hastalar beklenmeyen kanamalar gibi
menstrual düzendeki değişiklikleri hemen bildirmeleri konusunda uyarılmalıdır.
Dihidrofolat redüktaz
Lamotrijin dihidrofolat redüktazın zayıf bir inhibitörüdür, bu nedenle uzun süreli tedavide folat
metabolizmasıyla etkileşim gösterme olasılığı vardır . Buna rağmen,
LAMICTAL, insanda uzun süreli uygulama sırasında, hemoglobin konsantrasyonunda, ortalama
korpüsküler hacim (MCV) veya serum veya eritrosit folat konsantrasyonlarında bir yıla kadar veya
eritrosit folat konsantrasyonlarında beş yıla kadar belirgin değişiklikler oluşturmamıştır.
Böbrek yetmezliği
Son dönem böbrek yetmezliği olan bireylerde yapılan tek doz çalışmalarında lamotrijin plazma
konsantrasyonları anlamlı derecede değişmemiştir. Ancak, glukuronid metabolitinin birikmesi
beklenebileceğinden, böbrek yetmezliği olan hastalar tedavi edilirken dikkatli olunmalıdır.
Lamotrijin içeren başka preparatları alan hastalar
LAMICTAL, lamotrijin içeren bir başka preparatla tedavi edilen hastalara doktora danışmadan
verilmemelidir.
Brugada tipi EKG
Aritmojenik ST-T anomalisi ve tipik Brugada EKG paterni lamotrijin ile tedavi edilen hastalarda
bildirilmiştir. Brugada sendromlu hastalarda LAMICTAL kullanımı dikkatlice
değerlendirilmelidir.
Çocuklarda gelişim
Lamotrijinin çocuklarda büyüme, cinsel olgunlaşma ile bilişsel, duygusal ve davranışsal gelişim
üzerindeki etkisine dair veri bulunmamaktadır.
Epilepsi ile ilgili önlemler:
epileptik ilaçlarda olduğu gibi LAMICTAL’in aniden kesilmesi nöbetlerin geri dönmesini
tetikleyebilir. Eğer güvenilirliği ilgilendiren bir nedenle (örneğin döküntü) ani ilaç kesilmesi
gerekmiyorsa, LAMICTAL dozu iki haftalık bir sürede kademeli olarak azaltılmalıdır.
Literatürde, status epileptikus dahil çok şiddetli konvülzif nöbetlerin rabdomiyolizis, çoklu organ
yetmezliği ve dissemine intravasküler koagülasyona neden olabileceğine dair raporlar
bulunmaktadır. Bunlar bazen ölümle sonuçlanabilir. Benzer vakalar LAMICTAL kullanımı ile de
oluşabilir.
Nöbet sıklığında düzelme yerine klinik olarak anlamlı bir kötüleşme görülebilir. Birden fazla
nöbet tipinin söz konusu olduğu hastalarda, bir nöbet tipindeki kontrolün gözlenen faydası, başka
bir nöbet tipinde gözlenen kötüleşme karşısında değerlendirilmelidir.
Myoklonik nöbetlerde lamotrijin ile kötüleşme olabilir.
Veriler, enzim indükleyicileri ile kombinasyondan alınan cevapların enzim indükleyiciler hariç
antiepileptik ilaçlar ile kombinasyona göre daha az olduğunu önermektedir. Nedeni
bilinmemektedir.
Tipik absans nöbetlerin tedavisi için lamotrijin kullanan çocuklardaki etkililik, tüm hastalarda
sürdürülemeyebilir.
Bipolar Bozukluk
Antidepresanlarla tedavi, majör depresif bozukluğu ve diğer psikiyatrik bozukluğu olan
çocuklarda ve adolesanlarda intihar düşüncesi ve davranışı riskinde artış ile ilişkilidir.
Lamotrijinin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. İnsanlara yönelik
potansiyel risk bilinmemektedir.
LAMICTAL gerekli olmadıkça gebelikte kullanılmamalıdır.
Gebeliğin ilk trimestri sırasında lamotrijin monoterapisine maruz kalan gebe kadınlara ilişkin
verilerin büyük kısmı (8700’den fazla) oral yarık dahil majör konjenital malformasyonlar
açısından riskte önemli bir artışı düşündürmemektedir. Hayvan çalışmaları gelişimsel toksisite
göstermiştir.
LAMICTAL ile tedavinin gebelik esnasında gerekli olduğu düşünülüyorsa, en düşük olası terapötik
doz önerilir.
Lamotrijin dihidrofolik asit redüktaz üzerinde bir miktar inhibe edici etkiye sahip olabileceğinden
teoride folik asit düzeylerini azaltarak artmış embriyofötal hasar riskine yol açabilir . Gebelik planlanırken ve erken gebelik sırasında folik asit alımı düşünülebilir.
Gebelikte fizyolojik değişiklikler lamotrijin düzeylerini ve/veya terapötik etkiyi bozabilir.
Gebelikte potansiyel nöbet kontrolü kaybı riski ile azalmış lamotrijin plazma düzeylerine
dair raporlar alınmıştır. Doğumdan sonra lamotrijin düzeyleri dozla ilişkili advers olaylar
açısından bir risk ile birlikte hızla artabilir. Bu nedenle lamotrijin serum konsantrasyonları
gebelikten sonra, gebelik boyunca ve sonrasında, yine doğumdan hemen sonra izlenmelidir.
Gerekli olduğunda doz, lamotrijin serum konsantrasyonu hamilelikten önceki ile aynı düzeyde
tutulacak şekilde ayarlanmalı veya klinik yanıta göre adapte edilmelidir. Ayrıca, doğumdan sonra
dozla ilişkili istenmeyen etkiler izlenmelidir.
Lamotrijinin anne sütüne oldukça değişken konsantrasyonlarda geçtiği ve bebeklerde annedeki
düzeyin yaklaşık %50’sine varan total lamotrijin düzeylerine neden olduğu bildirilmiştir. Bu
nedenle emzirilen bazı bebeklerde lamotrijin serum konsantrasyonları farmakolojik etkilerin
meydana geldiği düzeylere erişebilir.
Emzirmenin potansiyel faydaları, bebekte oluşabilecek potansiyel advers etki riski karşısında
değerlendirilmelidir. Bir kadın lamotrijin ile tedavi sırasında emzirmeye karar verirse, bebek
sedasyon, döküntü ve az kilo alma gibi advers etkiler için izlenmelidir.
Gönüllülerle yapılan iki çalışmada LAMICTAL’in ince görsel motor koordinasyonu, göz
hareketleri, vücut sallanması ve subjektif sedatif etkiler üzerine olan etkilerinin plasebodan farksız
olduğu gösterilmiştir. LAMICTAL ile yapılan klinik çalışmalarda, baş dönmesi ve diplopi gibi
nörolojik özellik taşıyan advers olaylar bildirilmiştir. Bu nedenle, hastalar, araç veya makine
kullanmadan önce LAMICTAL tedavisinin kendilerini nasıl etkilediğini görmelidir.
Epilepsi
Tüm antiepileptik ilaç tedavilerinin kişilere göre değişkenlik gösteren cevabından dolayı, hastalar
araç kullanma ve epilepsi konusunu kendi hekimine danışmalıdır.
LAMICTAL’in istenmeyen etkileri:
Epilepsi ve bipolar endikasyonlar için istenmeyen etkiler kontrollü klinik çalışmalar ve diğer
klinik deneyimlerle elde edilmiş verileri temel alır ve aşağıda listelenmiştir. Sıklık kategorileri
kontrollü klinik çalışmalardan elde edilir (epilepsi monoterapisi († ile tanımlanan) ve bipolar
bozukluk (§ ile tanımlanan)). Sıklık kategorilerinin epilepsi ve bipolar bozukluktan klinik veriler
arasında farklı olduğu durumlarda, en konservatif sıklık gösterilmektedir. Bununla birlikte
kontrollü klinik çalışma verilerinin mevcut olmadığı durumlarda, sıklık kategorileri diğer klinik
deneyimleri temel almıştır.
İstenmeyen etkilerin sınıflandırılmasında MedDRA sınıflandırma sistemi kullanılmıştır:
Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek
(≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin
edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Nötropeni, lökopeni, anemi, trombositopeni, pansitopeni, aplastik anemi,
agranülositoz dahil hematolojik anomaliler1
, hemofagositik
lenfohistiyositoz
Bilinmiyor: Lenfadenopati1
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Aşırı duyarlılık sendromu2 (ateş, lenfadenopati, yüz ödemi, kan ve
karaciğer anomalileri, dissemine intravasküler koagülasyon, çoklu organ
yetmezliği gibi semptomlar dahil).
Bilinmiyor: Hipogammaglobulinemi
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: Agresyon, iritabilite
Çok seyrek: Tik, halüsinasyon, konfüzyon.
Bilinmiyor: Kabus görme (klinik deneyim sırasında gözlenmiştir.)
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Baş ağrısı†§
Yaygın: Somnolans†§, baş dönmesi†§, titreme†
, uykusuzluk†
, ajitasyon§
Yaygın olmayan: Ataksi†
Seyrek: Nistagmus†, Aseptik menenjit
Çok seyrek: Kararsızlık, hareket bozuklukları, Parkinson hastalığında kötüleşme3
,
ekstrapiramidal etkiler, koreoatetoz†
, nöbet sıklığında artış
Göz hastalıkları
Yaygın olmayan: Çift görme†
, bulanık görme†
Seyrek: Konjunktivit.
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı†
, kusma†
, diyare†
, ağız kuruluğu§
Hepato-biliyer hastalıklar
Çok seyrek: Hepatik yetmezlik, hepatik fonksiyon bozukluğu4
, karaciğer fonksiyon
testlerinde yükselme
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Çok yaygın: Deri döküntüsü5†§.
Yaygın olmayan: Alopesi
Seyrek: Stevens-Johnson Sendromu§
Çok seyrek: Toksik epidermal nekroliz, eozinofili ve sistemik semptomlarla görülen
ilaç reaksiyonu
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın: Eklem ağrısı§
Çok seyrek: Lupus-benzeri reaksiyonlar
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Yorgunluk†, ağrı§, sırt ağrısı§
Seçili advers reaksiyonların açıklaması
Hematolojik anomaliler ve lenfadenopati aşırı duyarlılık sendromu ile ilişkili olabilir ya da
olmayabilir
Döküntü ateş, lenfadenopati, yüz ödemi ve kan ve karaciğer anomalileri dahil değişken sistemik
semptomlar paterni ile ilişkili aşırı duyarlılık sendromunun bir parçası olarak bildirilmiştir.
Sendrom geniş bir klinik şiddet spektrumu gösterir ve nadiren dissemine intravasküler
koagülasyon ve çoklu organ yetmezliğine yol açabilir. Döküntü belirgin olmasa da erken aşırı
duyarlılık göstergelerinin (ateş, lenfadenopati) mevcut olabileceğine dikkat edilmelidir. Bu tip
belirti ve semptomlar mevcutsa, hasta derhal değerlendirilmeli ve alternatif etiyoloji
belirlenemezse LAMICTAL kesilmelidir.
Bu etkiler diğer klinik deneyimler sırasında bildirilmiştir. Lamotrijinin önceden Parkinson
hastalığı mevcut olan hastalarda parkinsonian semptomları kötüleştirebileceğine dair raporlar ve
bu altta yatan rahatsızlığın görüldüğü hastalarda ekstrapiramidal etkiler ve koreoatetoza ilişkin
izole raporlar alınmıştır.
Hepatik fonksiyon bozukluğu genellikle aşırı duyarlılık reaksiyonları ile ilişkili olarak meydana
gelmekle birlikte, aşikar aşırı duyarlılık belirtileri yokluğunda da izole vakalar bildirilmiştir.
Yetişkinlerde yürütülen klinik çalışmalarda, deri döküntüleri lamotrijin kullanan hastaların %8-
12’sine kadarında ve plasebo alan hastaların %5-6’sında meydana gelmiştir. Deri döküntüleri
hastaların %2’sinde lamotrijin tedavisinin kesilmesine yol açmıştır. Genellikle makulopapüler
görüntüde döküntü tedavi başlatıldıktan sonraki sekiz hafta içinde ortaya çıkar ve lamotrijinin
bırakılması ile düzelir.
Nadiren, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz (Lyell sendromu) dahil olmak
üzere ciddi potansiyel olarak yaşamı tehdit eden deri döküntüleri ve eozinofili ile sistemik
semptomların eşlik ettiği ilaç reaksiyonu (DRESS) bildirilmiştir. Her ne kadar çoğu ilaç
kesildiğinde düzelse de, bazı hastalarda geri dönüşümsüz skarlaşma görülmüş ve nadir ilişkili
ölüm vakaları bildirilmiştir.
Genel döküntü riski aşağıdakilerle güçlü ilişki göstermektedir:
– Lamotrijinden yüksek başlangıç dozları ve lamotrijin tedavisi için önerilen doz artırımının
aşılması
– Eşzamanlı valproat kullanımı
Döküntü ayrıca değişken sistemik semptomlar paterni ile ilişkili aşırı duyarlılık sendromunun bir
parçası olarak bildirilmiştir.
Lamotrijin ile uzun vadeli tedavi gören hastalarda kemik mineral yoğunluğunda azalma,
osteopeni, osteoporoz ve kırık raporları alınmıştır. Lamotrijinin kemik metabolizmasını etkilediği
metabolizma belirlenmemiştir.
Doz aşımı ve tedavisi
Maksimum terapötik dozu 10 – 20 kat aşan dozların akut olarak alımı bildirilmiş olup, ölümle
sonuçlanan olgular da buna dahildir. Doz aşımı sonucunda meydana gelen semptomlar arasında
nistagmus, ataksi, bilinç bozukluğu, grand mal konvülsiyon ve koma yer almaktadır. Doz aşımı
hastalarında QRS genişlemesi (intraventriküler ileti gecikmesi) de gözlenmiştir. QRS süresinin
100 ms’den daha fazla uzaması, daha şiddetli toksisite ile ilişkilendirilebilir.
Doz aşımı durumunda, hasta hastaneye yatırılmalı ve uygun destekleyici tedavi uygulanmalıdır.
Eğer gösterilmişse, absorpsiyonda azalmayı hedefleyen tedavi (aktif kömür) uygulanmalıdır.
Diğer yönetim klinik olarak belirtildiği gibi olmalıdır. Doz aşımı tedavisinde hemodiyaliz
deneyimi bulunmamaktadır. Böbrek yetmezliği olan 6 gönüllüde, 4 seanslık bir hemodiyaliz
seansında lamotrijinin %20’si uzaklaştırılmıştır.
Etki mekanizması:
Farmakolojik araştırmaların sonuçları, lamotrijinin, voltaj kapılı sodyum kanalları için kullanıma
bağlı ve voltaja bağlı bir bloker olduğunu ortaya koymaktadır. Lamotrijin, nöronların uzun süreli
tekrarlayan ateşlenmesini inhibe eder ve glutamatın (epileptik nöbetlerin ortaya çıkmasında rolü
olan bir aminoasit) patolojik salımını inhibe etmenin yanında, glutamatın meydana getirdiği
aksiyon potansiyeli deşarjlarını da inhibe eder. Bu etkilerin lamotrijinin antikonvülzan
özelliklerine katkıda bulunması olasıdır.
Öte yandan, voltaj kapılı sodyum kanalları ile etkileşimin muhtemelen önemli olmasıyla birlikte,
lamotrijinin bipolar bozuklukta terapötik etkisini gösterdiği mekanizmalar henüz
belirlenmemiştir.
Farmakodinamik etkiler:
İlaçların merkezi sinir sistemi üzerindeki etkilerini değerlendirmek için tasarlanmış testlerde,
sağlıklı gönüllülere 240 mg lamotrijin kullanımının sonuçları, plasebodan farklı olmamış; ancak
gerek 1000 mg fenitoin, gerekse 10 mg diazepam ince görsel motor koordinasyonu ve göz
hareketlerini anlamlı ölçüde bozmuş, vücut sallanmasını artırmış ve sübjektif sedatif etkiler
yaratmıştır.
Başka bir çalışmada, 600 mg tek doz oral karbamazepin ince görsel motor koordinasyonu ve göz
hareketlerini anlamlı ölçüde bozarken, vücut sallanmasını ve kalp atım hızını da artırmış, ancak
150 mg ve 300 mg dozlarındaki lamotrijinle elde edilen sonuçlar plasebodan farklı olmamıştır.
Klinik Çalışmalar
1-24 aylık çocuklarda klinik etkililik ve güvenlilik
1 ila 24 aylık hastalardaki parsiyal nöbetlerin ek tedavisinin etkililik ve güvenliliği, küçük ölçekli,
çift kör, plasebo kontrollü bir geri çekme çalışmasında incelenmiştir. 177 denekte tedavi
başlatılmıştır ve 2 ila 12 yaşındaki çocuklarınkine benzer bir titrasyon programı uygulanmıştır.
Lamotrijin 2 mg tabletleri mevcut olan en düşük dozdur; bu nedenle, titrasyon fazı sırasında bazı
olgularda standart doz programı adapte edilmiştir (örneğin, hesaplanan doz 2 mg’ın altında
olduğunda, iki günde bir 2 mg tabl uygulaması yapılmıştır). Titrasyonun 2. haftasının sonunda
serum düzeyleri ölçülmüştür ve konsantrasyon bu noktada erişkinlerde beklenen konsantrasyon
olan 0,41 mikrogram/mL değerini aşıyorsa, doz azaltılmış ya da yükseltilmemiştir. 2. haftanın
sonunda bazı hastalarda dozun %90’a kadar oranlarda düşürülmesi gerekmiştir. Yanıt veren 38
hasta (nöbet sıklığında >%40 düşüş), plaseboya ya da lamotrijin tedavisinin devamına randomize
edilmiştir. Tedavisi başarısız olan deneklerin oranı, plasebo kolunda %84 (16/19 denek),
lamotrijin kolunda %58’dir (11/19 denek). Fark istatistik açıdan anlamlı değildir: %26,3, %95 GA
-%2,6 <> %50,2, p=0,07.
1 ila 24 aylık toplam 256 denek, 72 haftaya kadar sürelerde 1 ila 15 mg/kg/gün aralığında
lamotrijin dozuna maruz kalmıştır. Lamotrijinin 1 aylık ila 2 yaşındaki çocuklarda güvenlilik
profili daha büyük çocuklara benzerdir; yalnızca, daha büyük çocuklarla karşılaştırıldığında (%14)
2 yaşından küçük çocuklardaki (%26) nöbetlerin klinik belirgin kötüleşmesi daha sık olarak
(>=%50) bildirilmiştir.
Lennox-Gastaut Sendromu’nda klinik etkililik ve güvenlilik:
Lennox-Gastaut Sendromu ile ilişkili nöbetlerde monoterapi için veri bulunmamaktadır.
Bipolar bozukluğu olan hastalarda depresif atakların önlenmesindeki klinik etkililik
Bipolar I bozukluğu olan hastalarda depresif atakların önlenmesindeki etkinliği iki temel
çalışmada gösterilmiştir.
bipolar I bozukluğu olan ve yakın zamanda ya da o sırada majör depresif atak
geçirmekte olan hastalarda depresyon ve/veya maninin nüksünü veya yinelemesini uzun vadede
önlemeye yönelik çok merkezli, çift kör, ikili plasebo ve lityum kontrollü, randomize sabit doz
değerlendirmeli bir klinik çalışmadır. LAMICTAL monoterapisi veya LAMICTAL + psikotropik
tedavi kullanarak stabilize edilen hastalar, şu beş tedavi grubundan birine randomize edilmişlerdir:
Maksimum 76 hafta (18 ay) süreyle LAMICTAL (50, 200, 400 mg/gün), lityum (serum seviyesi
0,8 – 1,1 mMol/L) veya plasebo. Birincil sonlanma noktası gerek ek ilaç tedavisi veya EKT
şeklinde müdahalelerde “Duygudurum Atağı için Müdahaleye kadar geçen Zaman [TIME-
(DAMZ)]” olmuştur. SCAB2006 çalışması SCAB2003 çalışması ile benzer bir tasarıma sahip
olmakla birlikte, esnek lamotrijin dozunun (100 ila 400 mg/gün) değerlendirilmesi ve yakın
zamanda manik bir epizot geçirmiş veya halihazırda geçirmekte olan bipolar I bozukluğu bulunan
hastaların dahil edilmesi açısından SCAB2003 çalışmasından fark göstermiştir.
İlk depresif epizoda kadar geçen süre ve ilk manik/hipomanik veya karma epizoda kadar geçen
sürenin destekleyici analizinde, lamotrijin ile tedavi edilen hastalar ilk depresyon epizoduna kadar,
plasebo hastalarından anlamlı olarak daha uzun süreler göstermiş olup, manik/hipomanik veya
karma epizotlara kadar geçen süre açısından tedavi farkı istatistiksel olarak anlamlı değildir.
Lamotrijinin duygudurum dengeleyicileri ile birlikte kullanımının etkililiği yeterince
araştırılmamıştır.
Bipolar Bozukluğu Olan Çocuklar (10-12 yaş) ve Adölesanlar (13-17 yaş)
Çok merkezli, paralel gruplu, plasebo kontrollü, çift kör, randomize bir geri çekme çalışmasında,
bipolar I bozukluk tanısı alan ve eşzamanlı antipsikotik veya başka duygudurum stabilize edici
ajanlarla kombinasyon halinde lamotrijin ile tedavi edilirken hastalığı gerileyen ya da durumunda
düzelme olan erkek ve kız çocuk ve adölesanlarda (10-17 yaş) duygudurum epizotlarını geciktirme
amaçlı olarak ek tedavi şeklinde kullanılan lamotrijin IR’nin etkililiği ve güvenliliği
değerlendirilmiştir. Birincil etkililik analizinin (bipolar olayın ortaya çıkışına kadar geçen süre –
TOBE) sonucu istatistiksel anlamlılığa ulaşmamış (p=0,0717), dolayısıyla etkililik
gösterilmemiştir. Ek olarak, güvenlilik sonuçları, lamotrijin ile tedavi edilen hastalarda intihar
davranışları bildiriminde artış olduğunu göstermiştir: plasebo ile 0 karşısında lamotrijin kolunda
%5 (4 hasta)
Lamotrijinin kardiyak iletimine etkisi çalışması
Sağlıklı yetişkin gönüllülerdeki bir çalışma, lamotrijinin tekrarlayan dozlarının (400 mg/gün’e
kadar) kardiyak iletimi üzerine olan etkisini, 12 derivasyonlu EKG ile değerlendirerek,
incelemiştir. Plasebo ile kıyaslandığında, lamotrijinin QT aralığı üzerinde klinik olarak anlamlı
bir etkisi bulunmamıştır.
Farmakokinetik özellikler
Emilim:
Lamotrijin önemli bir ilk geçiş metabolizması olmaksızın bağırsaktan hızlı bir şekilde ve tamamen emilir.
Doruk plazma konsantrasyonlarına ilacın oral yoldan alınmasından yaklaşık 2,5 saat sonra ulaşılır.
Maksimum konsantrasyona ulaşma süresi yemekten sonra alındığında hafif gecikirse de, emilim
derecesi besinlerden etkilenmez. Kararlı durum maksimum konsantrasyonu, kişiler arasında fazla
değişkenlik gösterirse de aynı kişide konsantrasyon nadiren değişir. Maksimum konsantrasyona
ulaşma süresi yemekten sonra alındığında hafif gecikirse de, emilim derecesi besinlerden
etkilenmez.
Dağılım:
Plazma proteinlerine bağlanma oranı yaklaşık % 55’tir. Plazma proteinlerinden ayrılmanın
toksisiteyle sonuçlanma olasılığı hemen hiç yoktur.
Dağılım hacmi 0,92 ile 1,22 L/kg arasında değişir.
Biyotransformasyon:
UDP-glukuronil transferazlar lamotrijinin metabolizmasından sorumlu enzimler olarak
tanımlanmıştır.
Lamotrijin kendi metabolizmasını doza bağlı olarak çok az indükler. Ancak, lamotrijinin diğer
antiepileptik ilaçların farmakokinetiğini etkilediğine ilişkin kanıt olmayıp, eldeki veriler lamotrijin
ve P450 enzimleri tarafından metabolize edilen ilaçlar arasında etkileşim olasılığının pek
bulunmadığını göstermektedir.
Eliminasyon:
Sağlıklı yetişkinlerde ortalama kararlı durum klerensi yaklaşık 30 mL/dak’dır. Lamotrijinin
klerensi esas olarak metaboliktir ve glukuronid ile konjüge olmuş materyalin ardından idrarla
eliminasyonu şeklindedir. İlacın % 10’undan azı değişmemiş olarak idrarla atılır. İlaçla ilgili
maddenin sadece % 2 kadarı feçesle atılır. Klerensi ve yarı ömrü dozdan bağımsızdır. Sağlıklı
yetişkinlerdeki ortalama eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 33 saattir (14 ila 103 saat arasında).
Gilbert Sendromu olan hastalarda yapılan bir çalışmada, görünür ortalama klerens normal kontrol
kişileriyle karşılaştırıldığında % 32 oranında azalmıştır, ancak bu değerler genel popülasyon için
geçerli olan yayılım aralığı içindedir.
Lamotrijinin yarı ömrü beraberinde kullanılan ilaçlardan büyük ölçüde etkilenir. Ortalama yarı
ömrü karbamazepin ve fenitoin gibi glukuronidasyon indükleyici ilaçlarla birlikte verildiğinde
yaklaşık 14 saate düşmekte, tek başına valproat ile birlikte verildiğinde ortalama yaklaşık 70 saate
çıkmaktadır .
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
İlacın farmakokinetik özellikleri, test edilen en yüksek tek doz olan 450 mg’a kadar lineerdir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Kronik böbrek yetmezliği olan 12 gönüllüye ve hemodiyalize giren başka 6 bireye tek doz 100 mg
lamotrijin verilmiştir. Ortalama klerensler, sağlıklı gönüllülerdeki 0,58 mL/dak/kg’a kıyasla 0,42
mL/dak/kg (kronik böbrek yetmezliği), 0,33 mL/dak/kg (hemodiyaliz arasında) ve 1,57
mL/dak/kg (hemodiyaliz sırasında) olarak gerçekleşmiştir. Ortalama plazma yarı ömürleri ise
sağlıklı gönüllülerdeki 26,2 saate kıyasla 42,9 saat (kronik böbrek yetmezliği), 57,4 saat
(hemodiyaliz arasında) ve 13,0 saat (hemodiyaliz sırasında) olarak gerçekleşmiştir. Ortalama
olarak, vücutta mevcut olan lamotrijin miktarının yaklaşık % 20’si (yayılım aralığı = 5,6 – 35,1)
4 saatlik bir hemodiyaliz sırasında elimine olmuştur. Bu hasta popülasyonu için, başlangıç
LAMICTAL dozları için hastaların antiepileptik ilaç rejimi esas alınmalıdır. Azaltılmış idame
dozları, anlamlı böbrek fonksiyon bozukluğu bulunan hastalarda etkili olabilir.
Karaciğer yetmezliği
Çeşitli derecelerde karaciğer bozukluğu olan 24 gönüllü ve kontrol grubu olarak 12 sağlıklı
gönüllü üzerinde tek dozluk bir farmakokinetik çalışma gerçekleştirilmiştir. Lamotrijinin medyan
görünür klerensi Derece A, B veya C (Child-Pugh Sınıflandırması) karaciğer bozukluğu olan
hastalarda sırasıyla 0,31, 0,24 veya 0,10 mL/dak/kg iken, sağlıklı kontrollerde 0,34 mL/dak/kg
olmuştur. Başlangıç, eskalasyon ve idame dozları orta şiddette veya şiddetli karaciğer bozukluğu
olan hastalarda genellikle azaltılmalıdır .
Pediyatrik hastalar
Vücut ağırlığına göre ayarlanmış klerens, çocuklarda yetişkinlerde olduğundan daha yüksek olup,
en yüksek değerlere beş yaş altı çocuklarda ulaşılmaktadır. Lamotrijinin yarı ömrü çocuklarda
yetişkinlerde olduğundan daha kısa olup karbamazepin ve fenitoin gibi enzim indükleyici ilaçlarla
birlikte verildiğinde ortalama değeri yaklaşık 7 saat olmakta, tek başına sodyum valproat ile
birlikte uygulandığında ise ortalama 45 ile 50 saat arası değerlere ulaşmaktadır .
2 ila 26 aylık bebekler
Vücut ağırlıkları 3 ila 16 kg arasında değişen, 2 ila 26 aylık 143 pediatrik hastada, aynı vücut
ağırlığına sahip, kg vücut ağırlığı başına 2 yaşından daha büyük çocuklarla benzer oral dozlar alan
daha büyük çocuklarla karşılaştırıldığında klerens azalmıştır. Ortalama yarı ömrün, enzim
indükleyici tedavi gören 26 aylıktan küçük bebeklerde 23 saat, valproat ile eşzamanlı uygulama
durumunda 136 saat ve enzim indükleyicileri/inhibitörleri olmadan tedavi edilmiş gönüllülerde 38
saat olduğu hesaplanmıştır. Oral klerens için bireyler arası değişkenlik, 2 ila 26 aylık pediatrik
hastalardan oluşan grupta yüksektir (%47). 2 ila 26 aylık çocuklarda öngörülen serum
konsantrasyon düzeyleri, genel olarak daha büyük çocuklardakiyle aynı aralıktadır; fakat büyük
olasılıkla 10 kg’ın altında vücut ağırlığına sahip bazı çocuklarda daha yüksek Cmaks düzeyleri
gözlenecektir.
Aynı çalışmalara katılan sara hastası gençlerin ve yaşlıların dahil edildiği farmakokinetik
analizden elde edilen klinik sonuçlar, lamotrijin klerensinin klinik açıdan önemli derecede
yaşlarında 31 mL/dak’ya %12 oranında azalmıştır. 48 haftalık tedaviden sonraki azalma, genç ve
yaşlı gruplar arasında 41 mL/dak’dan 37 mL/dak’ya olmak üzere % 10 olarak gerçekleşmiştir.
Buna ilaveten, lamotrijinin farmakokinetik özellikleri 150 mg’lık tek dozu takiben 12 sağlıklı yaşlı
gönüllüde incelenmiştir. Yaşlılardaki ortalama klerens (0,39 mL/dak/kg), 30 ile 450 mg arası tek
dozlar sonrası yaşlı olmayan yetişkinlerle yapılan 9 çalışmadan elde edilen ortalama klerens (0,31
– 0,65 mL/dak/kg) değerleri yayılım aralığında bulunmaktadır.
Klinik öncesi güvenlilik verileri
Güvenlilik farmakolojisi, yinelenen doz toksisitesi, genotoksisite ve karsinojenik potansiyelle
ilgili çalışmalara göre, klinik dışı veriler insanlarda özel bir tehlike ortaya koymamaktadır.
Kemirgenler ve tavşanlarda gerçekleştirilen üreme ve gelişim toksisitesi çalışmalarında, beklenen
klinik maruziyetin altındaki ya da benzer maruziyet düzeylerinde teratojenik etki görülmemiştir
ama fetüs ağırlığında düşüş ve iskelet kemikleşmesinde gerilik gözlemlenmiştir. Maternal
toksisite şiddeti nedeniyle hayvanlarda daha yüksek maruziyet düzeyleri test edilemediği için,
lamotrijinin teratojenik potansiyeli klinik maruziyet düzeyinin üzerinde karakterize edilmemiştir.
Sıçanlarda, gebeliğin geç döneminde ve erken postnatal dönemde lamotrijin uygulandığında, fetal
ve postnatal mortalitede artış görülmüştür. Bu etkiler, beklenen klinik maruziyet düzeyinde
gözlemlenmiştir.
Jüvenil sıçanlarda, erişkin insanlardaki terapötik maruziyetlerden yaklaşık iki hat daha yüksek
maruziyet düzeylerindeki F1 hayvanlarında, Biel labirent testindeki öğrenme üzerinde etki,
balanoprepusiyal ayrılmada ve vajina açılmasında hafif bir gecikme, postnatal vücut ağırlığı
artışında düşüş görülmüştür.
Hayvanlar üzerinde yapılan deneklerde, lamotrijin için doğurganlık bozukluğu etkisi
görülmemişti. Sıçanlarda lamotrijin fetal folik asit düzeylerini düşürmüştür. Folik asit
yetmezliğinin, hayvanlarda ve insanlardaki konjenital malformasyon riski artışıyla ilişkili olduğu
varsayılmaktadır.
Lamotrijin, insan embriyonik böbrek hücrelerinde hERG kanalı kuyruk akışının dozla ilişkili
inhibisyonuna yol açmıştır. IC50 değeri maksimum terapötik serbest konsantrasyonun yaklaşık
dokuz katı üzerindedir. Lamotrijin, hayvanlarda maksimum terapötik serbest konsantrasyonunun
yaklaşık iki katına kadar maruziyetlerde QT uzamasına yol açmamıştır. Klinik bir çalışmada,
sağlıklı erişkin gönüllülerin QT aralığı üzerinde lamotrijinin klinik açıdan anlamlı bir etkisi
olmamıştır.
Saklamaya yönelik özel tedbirler: LAMICTAL, 30ºC’den düşük oda sıcaklığında, nemli olmayan ortamda ve ışıktan korunarak saklanmalıdır
Ambalajın niteliği ve içeriği: LAMICTAL 200 mg, 30 adet tablet içeren çocuk korumalı bilisterler karton kutuda sunulmuştur.
LAMICTAL 200 mg çözünür /çiğneme tableti ’in raf ömrü 36 aydır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir