Endikasyon Bilgisi :
İlacın etken maddesi Melfalan’dır. Kanser tedavisi için kullanılan bu madde, vücudun ürettiği anormal hücrelerin sayısını azaltmaya yarayan bir maddedir. ALKERAN Tablet, kemik iliği kanseri (Multipl miyelom); ileri evredeki yumurtalık kanseri (ilerlemiş over adenokarsinomu), ilerlemiş meme kanseri ve kanda kırmızı kan hücrelerinin sayısının arttığı bir hastalık (Polisitemi vera) tedavisinde kullanılır.
ALKERAN 2 mg 25 Tablet Hakkında Bilinmesi Gereken Hususlar :
- İlacın etken maddesine bir alerjiniz var ise; bu ilacı kullanmanız önerilmez.
- Yakın tarihte radyoterapi veya kemoterapi tedavisi aldıysanız; karaciğerinizde ya da böbrek işlevlerinizde bozukluk; canlı aşı olma planınız var ise ya da doğum kontrol ilacı alıyor iseniz; böyle bir durumda ilacı güvenli bir şekilde kullanabilmeniz için tedavi başlamadan önce hekiminize durumunuzu mutlaka söylemelisiniz.
- Hamilelik döneminde ve emzirme dönemlerinde hekime danışmadan kullanmayınız.
ALKERAN 2 mg 25 Tablet’in Kullanım Şekli :
- Hekimle görüşmeden ilaç kullanmayın. Hekiminiz ALKERAN ilacı nasıl reçete ettiyse o şekilde kullanmanız gerekmektedir. Tedavi süresince lütfen hekiminizin direktiflerine uyunuz.
- İlacın her bir dozunu bir bardak suyla beraber yutulur.
İlacın Olası Yan Etkileri
- Soluk alıp vermede güçlük, ürtiker, yüzde, ağızda, dil ve boğazda şişme gibi bir durumda vakit kaybetmeden bir sağlık kurumu veya hekimle irtibat kurulmalıdır.
- ALKERAN’ın yan etkileri: bulantı, kusma, ishal, saç dökülmesi, ağızda yara, ateş, fibrosis, atrofisi, kemik iliği depresyonu, kas ağrısı.
İlaç Etken Maddesi: Melfalan
İlaç Marka İsmi: ALKERAN 2 mg Film Kaplı Tablet
İlaç ATC Kodlaması: Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundaki ilaç sınıflamasında ALKERAN, sırasıyla; ANTİNEOPLASTİK VE İMMÜNOMODÜLATÖR AJANLAR, ANTİNEOPLASTİKLER, ALKİLLEYİCİ AJANLAR, Nitrojen mustard analogları, melfelan olarak sınıflandırılmış şekilde ve L01AA03 ATC koduyla yer alır. Eczaneden normal reçeteyle alabileceğiniz ALKERAN 2 mg Tablet’in üretimini yapan Excella GmbH & Co. KG (Feucht/Almanya)’dır. Ruhsatı da VLD Danışmanlık, Tıbbi Ürünler ve Hizmetleri’ne aittir.
— ALKERAN 2 mg tablet endikasyonu, ne ilacı;
—ALKERAN uygulanımından önce bilinmesi gereken konular; emzirme evresinde, hamile olanlarda kullanılır mı; etkileşim bilgisi ve kontrendikeleri; saklama koşulları;
—ALKERAN kullanımıyla ortaya çıkan istenmeyen etkilerde yapılması gerekenler;
—ALKERAN kullanışı ile ilgili öneriler, uygulanım biçimi, doz bilgisi; bunlarla ilgili hekim ve hastaların okuması için hazırlanmış prospektüslerin pdf belgelerinde VLD Tıbbi Ürünler ve Hizmetleri’nin daha kapsamlı açıklamalarına erişilebilir.
ALKERAN 2 mg 25 tablet’in kullanma talimatı pdf belgesi
ALKERAN 2 mg Film Kaplı Tablet’in kullanma talimatı
1 tablet ALKERAN’da Melfalan (2 mg) etken madde bulunur. Tablet içindeki yardımcı bileşenler: Kolloidal susuz silika, Hipromelloz, Mikrokristalize selüloz, Makrogol, Magnezyum stearat, Titanyum dioksit ve Krospovidon’dur.
ALKERAN, beyaz-kirli beyaz renkli, yuvarlak, bikonveks, bir yüzünde ‘GX EH3’ yazılı, diğer yüzünde ‘A’ yazılı, beyaz ila kirli beyaz renkte, yuvarlak, bikonveks, film kaplı tabletlerdir. Etki mekanizması: Melfalan, bifonksiyonel alkilleyici ajandır. Her iki molekül bis-2 kloroetil gruplarından oluşan karbonyum ara ürünü, DNA’daki guanin bazının yedinci pozisyonundaki azota (N7) alkil grubu bağlanmasını sağlar, DNA zincirleri arasında çapraz bağlanma yapar ve böylece hücre bölünmesi engellenmiş olur.
ALKERAN 2 mg tablet endikasyonları:
-Multipl miyelom, ilerlemiş over adenokarsinomu,
-Meme karsinomu: tek başına veya diğer ilaçlarla birlikte ilerlemiş meme kanseri olan
hastaların bir kısmı üzerinde belirgin terapötik etkiye sahiptir.
-Polisitemi rubra vera: ALKERAN polisitemi verası olan hastaların bir kısmının
tedavisinde endikedir.
Genel alkilleyici ajanlar sınıfına dahil sitotoksik bir ilaçtır ve yalnızca malign
hastalıkların tedavisinde bu tür ajanların uygulanması konusunda deneyimli hekimler
tarafından reçete edilmelidir.
Kemik iliğini baskıladığından tedavi sırasında sık sık kan sayımı yapılmalı ve
gerekli olduğu takdirde doz ertelenmeli veya ayarlanmalıdır.
Emilimi, oral uygulamayı takiben değişkenlik gösterir. Potansiyel olarak
terapötik düzeylere ulaşıldığından emin olabilmek için, kemik iliği baskılanması görülene
kadar, dozun dikkatli bir şekilde artırılması gerekir.
Multipl miyelom
Oral dozu tipik doz şemasına göre, 4 gün boyunca bölünmüş dozlarda günde 0.15
mg/kg vücut ağırlığı/gün’dür, bu, 6 haftalık aralıklarla tekrarlanır. Birçok farklı uygulama
şeması denenmiştir; ayrıntılar için bilimsel literatüre başvurulmalıdır.
ALKERAN ve prednizonun oral yolla uygulanması, ALKERAN’ın tek başına uygulanmasına
göre daha etkilidir. Kombine tedavi genellikle, aralıklı olarak verilir.
Yanıt alınan hastalarda, tedavinin 1 yıldan fazla sürdürülmesi, sonucu iyileştirmemektedir.
İlerlemiş over adenokarsinomu
Tipik uygulama, oral yolla 5 gün boyunca 0.2 mg/kg vücut ağırlığı/gün’dür. Bu her 4 – 8 haftada
bir ya da perifer kan sayımı düzelene kadar tekrarlanır.
Meme karsinomu
ALKERAN oral yolla, 5 gün boyunca günde 0.15 mg/kg vücut ağırlığı veya 6 mg/m² vücut
alanı dozunda verilir ve bu uygulama 6 haftada bir tekrarlanır. Eğer kemik iliği toksisitesi
görülürse doz azaltılır.
Polisitemi rubra vera
Remisyon indüksiyonu için uygulanan doz 5 – 7 gün süreyle, günde 6 – 10 mg’dır; yeterli
hastalık kontrolü sağlanana dek, günde 2 – 4 mg ile devam edilir.
İdame tedavi haftada 2-6 mg’lık doz ile sürdürülür.
Devamlı ALKERAN tedavisi sırasında, şiddetli kemik iliği baskılanması olasılığına karşı
dikkatli hematolojik kontrol için sık sık kan sayımları yapılmalı veya gerekli ise doz ayarlaması
yapılabilir veya tedaviye ara verilebilir.
Tromboembolik olaylar
Lenalidomid ve prednizon ile veya talidomid ve prednizon veya deksametazon ile kombine
kullanılan melfalan, artmış venöz tromboemboli riski ile ilişkilendirilmiştir. Tedavinin ilk beş
ayı boyunca, özellikle de ek trombotik risk taşıyan hastalarda olmak üzere, tromboprofilaksi
uygulanmalıdır. Antitrombotik profilaktik önlemleri uygulama kararı, her bir hastanın altta
yatan faktörleri dikkatle değerlendirilerek verilmelidir. (Bkz. 4.4 ve 4.8)
Eğer hastada herhangi bir tromboembolik olay gelişirse, tedavi kesilmeli ve standart
antikoagulasyon tedavisi başlanmalıdır. Lenalidomid ve prednizon ile veya talidomid ve
prednizon veya deksametazon ile kombine kullanılan melfalan, hasta antikoagulasyon tedavisi
ile stabilleştiğinde ve tromboembolik olayın herhangi bir komplikasyonu düzeltildiğinde, yararrisk değerlendirmesine göre tekrar eski dozundan başlanabilir. Hasta, melfalan tedavisi
süresince antikoagulasyon tedavisi almaya devam etmelidir.
ALKERAN’ın kontrendikasyonları
Daha önce melfalana karşı aşırı duyarlılık reaksiyonu gösteren hastalarda kullanılmamalıdır.
Laktasyon süresince ALKERAN uygulanmamalıdır.
ALKERAN, aktif bir sitotoksik ajandır ve ancak bu tür ajanların uygulanmasında deneyimli
hekimlerin gözetiminde kullanılabilir.
Canlı organizma aşısı kullanarak immunizasyon sağlama, bağışıklığı bastırılmış hastalarda
enfeksiyona neden olma potansiyeli taşır. Bu nedenle canlı organizma aşılarıyla immünizasyon
önerilmemektedir.
ALKERAN, güçlü kemik iliği baskılayıcı bir ajan olduğundan, lökopeni ve trombositopeniyi
içeren kemik iliği baskılanması ana istenmeyen etkilerdir. Maksimum kemik iliği
baskılanmasının oluşma zamanı değişken olduğundan kemik iliğinin aşırı bir şekilde
baskılanması ve geri dönüşümsüz kemik iliği aplazisi riskini önlemek için kan değerlerinin çok
dikkatli bir biçimde izlenmesi gerekmektedir.
Kan değerleri, tedavinin sonlandırılmasına karşın düşmeye devam edebilir; bu nedenle,lökosit
ya da trombosit sayımlarında anormal bir düşmeye bağlı olarak ortaya çıkacak ilk belirtilerde,
tedavinin geçici olarak durdurulması öngörülür.
Yakın tarihte radyoterapi ya da kemoterapi almış hastalarda, artan kemik iliği toksisitesi
göz önünde bulundurularak ALKERAN dikkatli kullanılmalıdır.
Nötropeni ve trombositopeni
Lenalidomid ve prednizon ile veya talidomid ve prednizon ile kombine kullanılan melfalan,
yeni tanı konmuş yaşlı multipl miyelom hastalarında artmış hematolojik toksisite, özellikle de
nötropeni ve trombositopeni riskinde artış gözlenmiştir. Bu rejimlerle tedavi edilen hastaların
ve hekimlerinin, peteşi ve epistaksis gibi kanama işaret ve semptomları açısından dikkatli
olmaları önerilir.
Böbrek bozukluğu olan hastalarda, üremik kemik iliği baskılanması da olabileceğinden,
ALKERAN klerensi azalabilir. Doz azaltılması bu durumda gerekli olabilir ve bu hastalar
yakınen takip edilmelidir.
Mutajenite
Melfalan hayvanlarda mutajeniktir ve bu ilaçla tedavi edilen hastalarda kromozom
değişiklikleri gözlenmiştir.
Karsinojenite (İkinci primer malignite)
Akut miyeloid lösemi (AML) ve miyelodisplastik sendrom (MDS)
Diğer alkilleyici ajanlarda olduğu gibi, özellikle yaşlı hastalarda uzun süreli kombinasyon
tedavisi ve radyoterapi sonrasında, melfalanın lökomojenik olduğu bildirilmiştir. Amiloidozis,
malign melanom, multipl miyelom, makroglobulinemi, soğuk aglutinin sendromu ve over
kanseri gibi hastalıklarda melfalan kullanımının ardından, akut lösemi olguları bildirilmiştir.
Over kanserli hastalarda, alkilleyici ajan kullananlar ile kullanmayanlar arasında yapılan bir
karşılaştırmada, melfalan dahil, alkilleyici ajanların akut lösemi sıklığını belirgin ölçüde
arttırdığı görülmüştür.
Melfalan kullanımı söz konusu olduğunda, özellikle melfalanın lenalidomid ve prednizon ile
veya talidomid ve prednizon veya deksametazon ile kombine kullanılması düşünüldüğünde
tedaviye başlamadan önce, olası terapötik faydaya karşı, bu kombinasyonların artırdığı
lökomojenik risk (AML ve MDS) göz önünde bulundurulmalıdır. Çünkü bu kombinasyonların
lökomojenik riski artırdığı gösterilmiştir. Dolayısıyla hekimler tedaviye başlamadan önce,
tedavi sırasında ve sonrasında hastaları kanser gelişimi açısından yakından incelemeli ve gerekli
durumlarda tedavi başlatmalıdır.
Solid tümörler
Alkilleyici ajanların kullanımı ikinci primer malignitelerin (seconder primary malignancy –
SPM) gelişimi ile ilişkilendirilmiştir. Özellikle lenalidomid ve prednizon ile, daha az oranda da
talidomid ve prednizon ile kombine kullanılan melfalan, yeni tanı konmuş yaşlı multipl
miyelom hastalarında artmış solid SPM riski ile ilişkilendirilmiştir.
Melfalan uygulamasından önce yaş, etnik kimlik gibi hasta özellikleri, birincil tanı ve
radyasyon terapisi, nakil gibi tedavi şekilleri, ayrıca tütün kullanımı gibi çevresel risk faktörleri
değerlendirilmelidir.
ALKERAN’ın diğer ilaçlarla etkileşimi
Canlı organizma aşıları
Bağışıklığı baskılanmış hastaların canlı organizma aşılarıyla aşılanması önerilmez.
Nalidiksik asit
Yüksek doz intravenöz ALKERAN ile birlikte nalidiksik asit verilmesi, çocuklarda hemorajik
enterokolite bağlı ölümlere yol açmıştır.
Busulfan:
Pediyatrik populasyonda busulfan-melfalan rejimi için son oral busulfan uygulamasından 24
saatten az süre içinde melfalan kullanımı ile toksisitelerin ortaya çıkabildiği rapor edilmiştir.
Siklosporin
Yüksek doz intravenöz ALKERAN ile önceden hazırlanan ve daha sonra graft-versus-host
hastalığını önlemek için siklosporin uygulanan kemik iliği nakli yapılan hastalarda, böbrek
fonksiyon bozukluklarına rastlanmıştır.
ALKERAN’ın gebelik döneminde ve laktasyonda kullanımı
Gebelikte D kategorisindedir.
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Diğer sitostatik kemoterapilerde olduğu gibi eşlerden herhangi biri ALKERAN kullanıyorsa
gerekli doğum kontrol önlemlerinin alınması tavsiye edilmektedir. Lenalidomid ve prednizon
ile veya talidomid ve prednizon veya deksametazon ile kombine kullanılan melfalan ile tedavi
edilen multipl miyelomlu hastalarda artmış venöz tromboemboli riski nedeniyle, kombine oral
kontraseptif hapların kullanılması önerilmemektedir. Eğer bir hasta halihazırda kombine oral
kontraseptif haplar kullanmaktaysa hasta, desogestrel gibi sadece progesteron içeren ovulasyon
baskılayıcı ilaçlar veya bariyer yöntemleri gibi diğer etkili kontraseptif yöntemler kullanmaya
geçmelidir. Venöz tromboemboli riski, hasta kombine oral kontraseptif hapları kestikten sonra
4-6 hafta kadar daha sürmektedir.
Teratojenite
ALKERAN’ın teratojenik potansiyeli araştırılmamıştır. Mutajenik özellikleri ve bilinen
teratojenik bileşiklere olan yapısal benzerliği nedeniyle melfalan, tedavi edilen hastaların
çocuklarında konjenital kusurların oluşmasına yol açabilir.
Hamilelik süresince, özellikle ilk trimesterde, melfalan kullanımından kaçınılmalıdır.
Araştırma amaçlı veya pazarlama deneyimlerinden ya da insanlarda yapılan çalışmalardan elde
edilen advers reaksiyon verileri esas alınarak insanda fetal risk açısından pozitif kanıtlar
bulunmaktadır, ancak olası risklere rağmen, olası faydaları ilacın gebe kadınlarda kullanımını
destekleyebilir.
Melfalanın gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri
bulunmaktadır.
ALKERAN gerekli görülmedikçe gebelik süresince kullanılmamalı, ALKERAN kullananlar bebek emzirmemelidir.
Melfalan premenopozdaki kadınlarda over fonksiyonunun baskılanmasına yol açarak, bu
hastaların belirgin bir kısmında amenoreye neden olur.
Bazı hayvan çalışmalarından elde edilen kanıtlara göre ALKERAN’ın spermatogenez üzerinde
istenmeyen etkileri olabilir. Bu nedenle erkek hastalarda ALKERAN’ın geçici veya kalıcı
infertiliteye yol açması olasıdır.
Melfalan tedavisi alan erkek hastaların tedavi süresince ve tedavi sonlandıktan sonraki ilk 6ay
içinde çocuk sahibi olmamaları ve melfalan tedavisine bağlı kalıcı infertilite olasılığına karşı
tedaviye başlamadan önce sperm saklanması ile ilgili hekim görüşü almaları önerilmektedir.
ALKERAN 2 mg Tablet’in istenmeyen etkileri
Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ve < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1000 ila < 1/100); seyrek
(≥ 1/10000 ve < 1/1000); çok seyrek (< 1/10000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin
edilemiyor).
1-Yüksek dozlarda stomatit, benign, malign ve sınıflandırılmamış neoplazmalar (kist ve polipler dahil), Pireksi, Kas atrofisi, fibrosis, miyalji, kan kreatin fosfokinaz düzeyinde artış, Yüksek doza bağlı alopesi, Lökopeni, trombositopeni ve anemiye sebep olabilen kemik iliği depresyonu ALKERAN’ın çok yaygın sıklıktaki istenmeyen etkileridir.
2-Böbrek hasarı olan miyeloma hastalarında melfalan tedavisinin erken evrelerinde kan
üre düzeyinde geçici artış, Kompartman sendromu, Konvansiyonel dozda alopesi ALKERAN’ın yaygın sıklıkta görülebilecek istenmeyen etkileridir.
3-Makulopapüler döküntü, kaşıntı, Anormal karaciğer fonksiyon testlerinden hepatit ve sarılık gibi klinik belirtilerine
kadar değişen karaciğer bozuklukları. interstisyal pnömoni ve pulmoner fibroz, Konvansiyonel dozlarda stomatit, Hemolitik anemi ALKERAN’ın seyrek sıklıktaki yan etkileridir.
4-Azospermi, amenore, Derin ven trombozu ve pulmoner emboli, Kas nekrozu, rabdomiyoliz, Sekonder akut miyeloid lösemi ve miyelodisplastik sendrom, bunlar ALKERAN’ın sıklığı bilinmeyen yan etkileridir.
5-Akut oral doz aşımı sonrası en çok görülen istenmeyen etkiler: Bulantı, kusma ve diyare dahil gastrointestinal rahatsızlık.
Başlıca toksik etki, toksik etki, lökopeni, trombositopeni ve anemiye yol açan kemik iliği baskılanmasıdır.
Eğer gerekirse, genel destek tedavisine ek olarak uygun kan ve trombosit transfüzyonları
yapılmalı, hastanede yatırarak tedavi düşünülmeli, anti infektif ajanlar ve hematolojik büyüme
faktörleri de verilmelidir. Bilinen bir antidotu yoktur, aşırı dozu takiben düzelme belirtileri görülünceye kadar, en az dört
hafta boyunca kan tablosunun yakından takip edilmesi gerekmektedir.
Emilim:
Oral yolla alınan melfalanın emilimi, ilacın kanda ilk ortaya çıkışı ve doruk plazma
konsantrasyonuna ulaşma zamanı ile ilgili olarak son derece değişkendir.
Melfalanın mutlak bioyararlanım çalışmalarına göre ortalama mutlak biyoyararlanım % 56 –
85 arasındadır.
Miyeloblasyon tedavisi ile ilişkili olarak emilimdeki değişkenlikten kaçınmak için intravenöz
uygulama yapılabilir.
Oral yolla 0.2 – 0.25 mg/kg vücut ağırlığı melfalan uygulanan 18 hastanın katıldığı çalışmada
maksimum plazma konsantrasyonuna (87 – 350 ng/ml) 0.5 – 2.0 saat içinde ulaşılmıştır.
ALKERAN’ın gıda alımını hemen takiben alınması, doruk plazma
konsantrasyonu/zaman eğrisinin altında kalan alanı % 39 – 54 arasında azaltmıştır.
Dağılım:
Melfalan bildirilen % 69 – 78’lik bağlanma oranıyla plazma proteinlerine orta düzeyde bağlanır.
Genellikle standart doz tedavisi ile elde edilen plazma konsantrasyonlarında proteinlere
bağlanmanın doğrusal olduğuna dair kanıt vardır, ancak yüksek dozlarla yapılan tedavilerde
gözlenen konsantrasyonlarda bağlanma konsantrasyona bağımlı hale gelebilir. % 55 – 60’lık
bağlanma oranıyla serum albumini majör bağlanma proteinidir ve % 20 oranında da α, asit
glikoproteine bağlanır. Buna ilave olarak melfalan bağlanma çalışmaları, plazma proteinleri ile
alkilasyon reaksiyonuna bağlı olarak geri dönüşümsüz bileşenin varlığını göstermiştir.
Melfalan kan beyin bariyerinden sınırlı penetrasyon gösterir. Birkaç araştırıcı serebrospinal
sıvıdan örnek almış ve ölçülebilir düzeyde ilaç bulamamıştır. Çocuklar üzerinde yapılan tek
yüksek doz çalışmada düşük konsantrasyonlar (plazmadakinin ~ % 10’u) gözlenmiştir.
Biyotransformasyon:
In vivo ve in vitro veriler, insanlarda ilacın yarılanma ömrü ile ilgili enzimatik metabolizmadan
ziyade spontan yıkımlanmanın majör belirleyici olduğunu göstermektedir.
Eliminasyon:
Oral yolla 0.6 mg/kg vücut ağırlığı melfalan verilen 13 hastada plazma ortalama terminal
eliminasyon yarılanma ömrü 90 ± 57 dakikadır, 24 saatsonra ilacın % 11’i idrarda bulunmuştur.
Oral yolla 0.2 – 0.25 mg/kg vücut ağırlığı melfalan uygulanan 18 hastada ortalama eliminasyon yarı
ömrü 1.12 ± 0.15 saattir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliğinde melfalan klerensi azalabilir (bkz. Dozaj ve Uygulama Yöntemi – Böbrek
yetmezliği; Kullanım İçin Özel Uyarılar ve Özel Önlemler – Böbrek yetmezliği).
Yaş ve melfalan klerensi veya melfalan terminal eliminasyon yarılanma ömrü arasında korelasyon
varlığı gösterilmemiştir.
ALKERAN, 2°C-8°C arasında buzdolabında ve kuru bir yerde saklamalısınız.
ALKERAN tabletler geçerli olan bölgesel talimatlara ve/veya düzenlemelere göre sitotoksik
ilaçların kullanımı ile ilgili rehberlere uygun olarak kullanılmalıdır.
Hamile personel sitotoksik ilaçlarla temas etmemelidir. Eldiven de dahil koruyucu giysiler
kullanılmalıdır.
Sitotoksik ve sitostatik beşeri tıbbi ürünlerin kullanımları sonucu boşalan iç ambalajlarının
atıkları TEHLİKELİ ATIKTIR ve bu atıkların yönetimi 2/4/2015 tarihli ve 29314 sayılı
Resmî Gazetede yayımlanan Atık Yönetimi Yönetmeliğine göre yapılır.
Tabletin kaplaması hasar görmediği sürece, ellenmesinde bir sakınca yoktur.
ALKERAN tabletler bölünmemelidir.